top of page

Çiğ beslenme,

sadece çiğ meyve, sebze, kuruyemiş ve tahıllar ile beslenmedir. Yani ısıl işlem görmemiş besinlerin tüketilmesidir. Süt, balık, et, yumurta beslenme programından tamamen çıkarılır. Çiğ beslenme, veganlıktan sonraki basamaktır.


İnsan vücudu, sadece çiğ meyve, çiğ sebze ve çiğ kuruyemiş gibi çiğ besinler ile beslenmek için adapte edilmiştir. Isıl işlem görmüş gıdalar neredeyse tüm faydalı maddelerini kaybeder ve fonksiyonlarını gerçekleştirmeyip organizmada gereksiz bir yük haline gelir.


Örnek olarak telefon alalım. Telefonunuzu eritirseniz metal-plastik karışımına dönüşür ve artık kullanılamaz hale gelir. Bu durumda eritilmiş telefonu çöpe atabilirsiniz, ancak işlem görmüş gıda tüketiminin sonuçları atıklar olarak hayat boyunca imkanları zorlayan organizmamız tarafından dışa atılır ve çoğu yine de hücre, damar, doku ve organlarda birikerek hastalıklara ve erken ölüme yol açar.
Çocuğun soğuk algınlığına yakalanması, organizmasının pişmiş gıda tüketiminden dolayı kirlenmiş olmasının ilk belirtisidir. Hastayken iştahı birden azalır. Böylece vücudu, gelen zehirleri tüm gücüyle durdurarak mevcut zehirleri çıkarmaya çalışır. Anne babanın yapabileceği en kötü şey, çocuğun iyileşmesi için geleneksel tavuk suyu, lapa gibi yiyecekleri zorla yedirmektir. Ne şaşırtıcı ki çiğ beslenen çocuklar doğuştan beri hiç hastalanmazlar.


Sadece çiğ bitkisel gıdaların tüketimi birçok hastalığı önleyebilir ve hatta tamamen ortadan kaldırabilir. Çiğ beslenenler, soğuk algınlığı, migren, mide ülseri, gastrit, böbrek taşı, kanser, ateroskleroz, hipertansiyon ve diğer akut ve kronik hastalıkların ne olduğunu bilmezler. Bir kaza sonucu ölmezseniz büyük ihtimalle 100 yıldan fazla yaşarsınız, yaşınızdakilerden çok daha genç görünürsünüz, zihin berraklığını korursunuz, fit bir beden sahibi olursunuz ve yaşlanıncaya kadar hastalıklardan şikayet etmek yerine mutlu bir hayat sürersiniz.
Son zamanlarda tüm dünyada gitgide daha çok insan çiğ beslenmeyi tercih ediyor. Bu, bir moda diyeti değildir. Akıllı bir insanın seçtiği yaşam tarzıdır. Vejetaryenlik insanların hayatını az da olsa iyileştirirken çiğ beslenme ilk günlerden beri her şeyi kökten değiştirir. Bu iki beslenme türü arasındaki fark, cennetle cehennem arasındaki fark gibidir.


Çiğ beslenmeyi denemek isterseniz sizi bu fikirden vazgeçirmek isteyenler olacak. Yanlış bilgiler, doktorların söylediklerini, (çiğ beslenen bir kişinin öldüğünü anlatan) gazete makalelerini gösterecekler. Bütün sistem bir anlaşmaya varıp sizi bırakmak istemiyormuş gibi hissedersiniz.
Tavsiye No: 1. Bu konuda olabildiğince çok bilgi okuyun.
Tavsiye No: 2. Kendiniz deneyin. Böylece deneyimsiz olup çiğ beslenmeden bahsedenlerden çok daha bilgili olursunuz.


“Çiğ beslenmeyi neden bırakmıyorsunuz?” diye bir anket yapılmıştır. Verilen cevaplar ise aşağıdaki gibidir:
“Herkesin yolu farklıdır. Herkes kendi tercihini yapar. Çiğ beslenmeyi denemeden önce et çok severdim. Herkese iki ay çiğ beslenmeyi tavsiye ederim. Dürüstçe söyleyeyim, değişikliklere inanamazsınız. Bunu daha önce neden bilmediğinizi kendi kendinize sorarsınız. Tartışılacak bir şey yok. Sadece deneyin. Hiçbir şey kaybetmezsiniz. Ancak tecrübe kazanırsınız ve başkalarının uydurukları ve görüşlerinden kurtulursunuz.”


Çiğ beslenme, simyacıların hayal edip aradıkları bir hayat iksiri, yaşam süresini uzatan bir taştır. Birkaç saat süren sihirli ilaç etkisiyle değil, tüm organizmanın rekonstrüksiyonu ile bütün hastalıklardan kurtularak sağlıklı uzun bir ömür kazanırsınız.

bottom of page